Examples

• Bir gece senin deliliklerinden uzak durmamız gerek.
  .إنّنا نحتاج ليلة في منأى عن جنونكَ
• İlk olarak babandan uzak oluruz. Bir şeyler içeriz. Takılırız.
  ،سنكون في منأى عن والدكِ .وسندخّن ونستمتع سويّاً
• Aile güvenli bir uzaklıkta ballarının keyfini çıkarırken, arılar yenilgiyi kabullenmiş gibi görünüyor.
  ،بينما تستمتع العائلة بعسلهم في منأى عن النحل .يبدو وأن النحل قد هُزم
• Evet bana da söyledi. Aynı zamanda ikinizin... ...şimdiye kadar kasabayı terk etmiş olacağınızı da söylemişti.
  أخبرني بذلك، وأخبرني أيضًا أنّكما .ستكونا في منأى عن البلدة بحلول الآن
• Her şeyi az tutuyorum. Aklımı etkiden uzak tutuyor.
  الاعتدال في كلّ شيء يجعل عقلي .في منأى عن التأثيرات الخارجية
• Ve bugün gördüklerime bakılırsa... ...daha çok yolumuz var.
  ومما رأيته اليوم، فأرانا ما نزال .في منأى عن الغاية المنشودة
• Planladığım şey için önemli biri. Onun tehlikeden uzakta tutulmasını istiyorum.
  ،إنّها هامّة لما خططت له .أريدها في منأى عن درب الأذى
• Hiçbirimizin cevaplamak istemeyeceği sorular soracak.
  ستشرع في طرح أسئلة .لا يرغب أي منا في الإجابة عنها
• Hiçbirimizin cevaplamak istemeyeceği sorular soracak.
  ستشرع في طرح أسئلة لا يرغب أي منا في الإجابة عنها
• Ve sonra, rameni yedikten sonra, dükkânın önünde kendi yollarımıza ayrıldık...
  وبعدأن تناولت الرامن ذهب كل منا في طريقه ...مبتعدا عن المطعم